Sisifos (Sisyphus veya Sisyphos) Yunan mitolojisinde tanrıların başına bela olmuş, hatta ölüm tanrısı Thanatos'u bile kandırarak ölümden kurtulmuş, Corinth şehrinin kralıdır. Hikayemiz Zeus'un dev bir kartal formunda nehir tanrısı Asopus'un kızı olan Aegina'yı ailesinden uzağa kaçırmasıyla başlıyor.

Aegina'nın babası Asopus çok sinirli bir tanrıydı. Kızına sürekli kızar ve kötü davranırdı. Zeus, Aegina'nın bu durumuna çok üzüldü ve kayıtsız kalamayarak Aegina'yı ailesinden uzağa, güvenli ve huzurlu bir yere götürdü. (Bazı kaynaklarda Zeus'un Aegina'nın güzelliğinden etkilendiği için Aegina'yı kaçırdığını yazmaktadır) Zeus'un Aegina'yı kaçırmasını Sisifos gördü ve kendisi için kullanabileceğini düşünerek Asopus'u görmeye gitti.

Sisifos'un hüküm sürdüğü Corinth şehrinde içme suyu kıtlığı yaşanmaktaydı. Sisifos, nehir tanrısı Asopus'un yanına giderek kızının yerini bildiğini, şehrine içme suyu sağlaması durumunda Aegina'nın yerini söyleyeceği sözünü verdi. Asopus, Sisifos'un bu isteğini yerine getirdi. Sisifos da kızının Zeus tarafından kaçırıldığını söyledi.

Böylece Sisifos'un şehri içme suyu kaynaklarına kavuştu fakat bir tanrının düşmanlığını kazanan Zeus Sisifos'un kendisine ihanet ettiğini düşünerek, ölüm tanrısı Thanatos'dan Sisifos'u öldürmesini istedi. Thanatos Zeus'un emrini uygulamak için Sisifos'un yanına gitti.

Thanatos'u karşısında gören Sisifos ölüm tanrısına şunları söyledi : "Demek bu dünyadan ayrılma zamanım geldi. İtiraf etmeliyim ki bu kadar genç yaşta ölmeyi beklemiyordum. Sen muhteşem bir tanrısın. Gitmeden önce şimdiye kadar elde ettiğim hazinelerden en değerlilerini sana sunmak isterim. Bu hazineler diğer tarafta hiçbir işime yaramayacak." Thanatos bu konuşmadan etkilendi ve Sisifos'un hediyelerini kabul etti. Sisifos, Thanatos'a altın bilekliklerden ve kolyeden oluşan bir set verdi. Fakat bu set aslında altın gibi görünen kelepçe ve tasmaydı. Thanatos seti takar takmaz tuzağa düştüğünü anladı. Fakat zincirlerden kurtulmayı başaramadı.

Sisifos böylece ölüm tanrısını kandırdı. Thanatos'un tutsak olması, dünyada hiçbir ölümün olmamasına neden oldu. İnsanlar ölmüyorlardı. Ne savaşlarda, ne yaşlılıktan ne de kazalar sonucu hiçbir insan ölmedi. İnsanlık ilk defa ölümsüz olmuştu ve bunun keyfini sürüyordu. Duruma oldukça sinirlenen savaş tanrısı Ares, Thanatos'u bularak serbest bıraktı. Ares Thanatos'a Sisifos'u bularak görevini tamamlamasını söyledi.

Olacakları çok önceden tahmin eden Sisifos eşine "Erken ölürsem ölüm törenimi sakın yapma" uyarısında bulundu. Uzun arayışlar sonrasında Thanatos tekrar Sisifos'u buldu ve canını aldı. Yeraltı dünyasına gönderilen Sisifos, Hades'in karşısına çıkarıldı. Hades düzenlerini bozan Sisifos'u karşı oldukça sinirliydi. Sisifos nazikçe söz isteyerek Hades'e konuşmasını yaptı : "Yeraltı dünyasının asil lordu, size karşı geldiğimi biliyorum, fakat amacım bu değildi. Eğer sizi incetecek bir şeye sebep olduysam lütfen beni bağışlayın. Söylemek zorundayım ki karım bana bir ölüm töreni yapmadı. Bu yüzden acılar içindeyim. Asil lordum, lütfen bana bir gün izin verin de hem karımdan intikamımı alayım, hem de ölüm törenimi gerçekleştirip huzur bulayım. Eminim sizin gibi yüce bir tanrı bu isteğimi yerine getirecek güçtedir."

Sisifos'un bu konuşmasından etkilenen Hades "Sana yeryüzünde bulunman ve işlerini halletmen için bir gün izin veriyorum" dedi. Böylece Sisifos Hades'in izni ile dünyaya geri gönderildi. Corinth şehrine giden Sisifos karısını yanına alarak kaçtı. Böylece ölümü ikinci kez kandırmış oldu.

Sisifos uzun yıllar gizli kalmayı başardı. Thanatos artık oldukça yaşlanan Sisifos'u bularak tekrar canını aldı. Sisifos bir kez daha Hades'in karşısına çıkarıldı. Elbetteki Hades'in bu kadar sıkıntıya neden olan biri için iyi düşünülmüş bir cezası vardı. Sisifos yuvarlak bir kayayı Tartarus'daki dağın tepesine çıkarmak zorundaydı. Fakat dağın tepesine yaklaştıkça kaya ağırlaşıyor, zirveye gelmek üzereyken Sisifos'un gücü kayayı itmeye yetmiyor ve kaya dağdan aşağı yuvarlanıyordu. Sisifos böylece sonsuz bir cezaya çarptırıldığını anladı. Hiçbir zaman kayayı zirveye çıkarmayı başaramayacak ve sonsuza kadar bu cezayı çekecekti.