Sihirli Fasulyeler
Yükleniyor...
Kot Pantolonun Tarihçesi
 İlginçler   4519   08.12.17   16.10.18   0
jeans.jpg

Hikayemiz 1800'lü yılların Amerika'sında başlıyor. 1846 yılındaki Amerika - Meksika savaşına katılan James Marshall, savaştan sonra küçük bir kereste fabrikası açmak için San Fransisko'ya gelir. Kereste fabrikasını, ağaçların taşınmasında kullanılacak bir nehrin kenarına inşaa eder. Nehrin üst kesimlerinden kesilen ağaçlar nehre bırakılarak, kereste fabrikasına ulaşmaları sağlanır. Fakat nehir ile fabrika arasındaki su kanalı çok dardır ve bu yüzden keresteler bazen fabrikaya alınamamaktadır. Marshall bu kanalı kazarak genişletmeyi hedefler. İşin aksamaması için kazı işini gece yapar ve sabah kazdığı yere gelerek duruma bakar. Bir sabah yine kazdığı yerin durumuna bakmak için kanala geldiğinde suda sarı renkte parlayan bazı taşlar görür. Marshall suya girerek bu büyük taşları sudan çıkarır ve bu taşların altın olduğunu anlar.

 

Marshall'ın bulduğu altınlar test edilir ve yüzde 96 saflıkta altın olduğu anlaşılır. Bu haber büyük bir hızla yayılır ve altın aramak için Amerika'nın farklı yerlerinden bölgeye binlerce insan gelir. Bu büyük göçe Amerika tarihinde "Altına Hücum (Gold Rush) " denir.

  Altın Arayıcılar  

Altın aramak için bölgeye gelen insanlar, buradaki ekonominin kısa sürede büyümesini sağlar. Nüfus çok kısa süre içinde 1000'den 25 bine çıkar. Bu fırsatı değerlendirmek isteyen tüccarlar da bölgeye akın eder.

 

Bölgeye gelen tüccarlardan biri de Levi Strauss'dur. Strauss, Almanya'da doğmuş ve kardeşinin yanında çalışmak için Amerika'ya gelmiş biridir. Altına hücum akımında altın arayıcılarına çadır, kürek, kumaş gibi malzemeler satmaktadır. Müşterilerinden biri de terzilik yapan Jacob Davis'dir.

 

Zor şartlar altında çalışan altın arayıcılarının en büyük sorunlarından bir tanesi, sürekli dış etkilere maruz kalan pantolonlarının çok kısa sürede yıpranarak yırtılmalarıdır. Bir gün terzi Davis, bir müşterisinin siparişi için Strauss'dan çok dayanıklı bir kumaş ister. Strauss, Davis'e çadır bezi verir. Davis aldığı çadır bezi ile müşterisine pantolon diker. Çadır bezi çok dayanıklı olsa da oldukça rahatsız edici ve kaşındırıcıdır. Bunun üzerine Strauss Davis'e hem yumuşak hem de dayanıklı bir kumaş olan kot kumaşını önerir. Davis, sağlamlığı artırmak için, esneme ve gerilmenin en yoğun olduğu yerlere bakır pinler ekleyerek kot kumaşı ile bir pantolon diker. Böylece hem sağlam hem de rahat kot pantolonu ortaya çıkar. Kısa sürede dayanıklılığı sayesinde altın arayıcılarının gözdesi olur. Bunu gören diğer terziler de bu pantolonu üretmek için Strauss'dan bu kumaşı talep etmeye başlar. Bunu gören Davis, Strauss'a ortaklık önerir. Strauss bu teklifi kabul eder ve ortaklar kot pantolonun patentini alır. Böylece Levis (Levi Strauss) markası doğmuş olur. Ortaklar büyük bir fabrika açarak kot pantolonu üretimi yapar. Böylece üretilen pantolonlar Amerika'nın ve dünyanın her yerine ulaşır.

  Strauss ve David  

Özellikle zor işlerde çalışan işçiler tarafından rağbet gören kot pantolonları, 1900'lü yıllarda bazı değişikliklerle moda haline gelerek günümüze kadar ulaşır.  

Ülkemizde kot pantolonları 1940 yıllarında üretilmeye başlanır. Terzilik eğitimi için Türkiye'den Fransa'ya giden Muhteşem Kot, eğitimini tamamladıktan sonra burada gördüğü kot pantolonları Türkiye'de üretme fikri ile Türkiye'ye döner. Bir imalathane açarak bu pantolonları üretir ve pantolonlara ticari isim olarak "Kot Pantolonu" adını verir. Bu yüzden bu pantolonlar, bu marka ile özdeşleşmiştir. Ne yazık ki 1980'lerde yabancı kot üreticilerinin yerli pazara girmesiyle, Muhteşem Kot'un kurduğu fabrika rekabete dayanamamış ve üretim durdurulmuştur.

  Kot  

 

 Konuyu geliştirmemize yardımcı ol, konuyu değerlendir.
%100

 

 Bu konuyu paylaş

 

 Yorum yaz, soru sor, geliştirme öner
E-Posta adresiniz yayınlanmayacak.

 

 İlk Yorumu Sen Yap