Eski çağlarda tanrılardan çok önce devasa boyutlara ve tanrısal güçlere sahip titanlar vardı. Titanların kralı, tüm evrene hükmeden Uranüs'tü. Uranüs ve eşi Gaia'nın pek çok çocukları oldu. Bu çocuklardan bazıları anne ve babası gibi titan, bazıları tek gözlü devler olan cyclop'lar ve bazıları da centimanes adı verilen yüzlerce ele ve çok sayıda kafaya sahip yaratıklardı. Uranüs cyclop'ları ve centimanes'leri görmek istemedi ve yeraltındaki hapishane olan Tartarus'a hapsetti. Çocuklarının hapsedilmesi Gaia'yı çok üzdü ve Uranüs'e düşman oldu. Gaia bir orak yaparak babasını öldürmesi için titan çocuklarından Kronos'a verdi. Kronos Uranüs'ü yendi. Uranüs'ün Kronos'a son sözleri "Benim gibi sen de çocukların tarafından ihanete uğrayacaksın" oldu.

Kronos da babası Uranüs gibi gaddar bir kral oldu. Babasının kehaneti Kronos'u delirtti. Çocuklarının kendisi için bir tehdit olmaması için doğan çocuklarını canlı canlı yuttu. Kronos'un eşi Rhea tanrı olarak doğan bir çocuğuna kıyamadı ve onu saklamak istedi. Kronos yeni doğan çocuğunu yutmak için geldiğinde, Rhea Kronos'a içi taş dolu bir kundak vererek onu kandırdı. Kurtulan çocuğun ismi Zeus'du. Rhea Zeus'u güvende büyüyebileceği Girit'e gönderdi.

Gençliğe ulaşan Zeus, Kronos'un hizmetkarı kılığına girdi. Kronos'a hardal ve şarap karışımı veren Zeus, Kronos'un kusmasını ve bu sayede yutulan kardeşlerinin kurtulmasını sağladı. Zeus ayrıca Tartarus'da hapis tutulan cyclop ve centimanes'leri kurtararak bu varlıklarla da ittifak kurdu. Böylece Zeus, kardeşleri ve müttefikleri Kronos'a karşı savaştı. Ayrıca titan olan Prometheus ve kardeşi Epimetheus da Zeus'un yanında yer aldı. 10 yıl süren Titanların Savaşı isimli savaşta Zeus ve müttefikleri savaşı kazandı.

Savaş sonunda Kronos Tartarus'a hapsedildi. Kronos'a gardiyanlık yapmak üzere Kronos'un daha önce Tartarus'a hapsettiği centimanes'ler görevlendirildi. Kronos'un en önemli komutanlarından Atlas'a ise gökyüzünü taşıma cezası verildi. Böylece titanların devre kapandı ve tanrıların devri başladı.

Zeus Titanlar Savaşında yanında savaşan Prometheus ve Epimetheus'a dünyaya yaşam getirmeleri için güçler verdi. Epimetheus dünyadaki uçan, yüzen, koşan hayvanları yarattı. Prometheus ise insanları yarattı. Prometheus insanları kilden yaptı ve tanrılara benzetti. Böylece tanrı görünümünde insanlar doğdu.

Zeus insanların ölümlü olmasını istedi. Ayrıca insanların kendisine ve kardeşlerine tapmalarını emretti. Aksi takdirde onları korumayacaktı. Zeus yaratma işlemi bitince Prometheus'tan kendisi için bir kurban istedi. Prometheus bir boğa öldürdü. Boğayı parçalara ayırarak, boğanın etlerini bir kaba, kemiklerini ise başka bir kaba koydu. Prometheus insanların boğanın güzel kısımlarını yemesini istedi. Bu yüzden boğanın bağırsak ve midesini etin üstüne, güzel görünen yağları ise kemiklerin üstüne koydu. İki kabı da Zeus'a götürdü ve hangi kabı istediğini sordu. Zeus lezzetli görünen yağlı kabı seçti. Prometheus besleyici etin saklandığı kabı insanlara götürdü. Zeus yağları yedi ve kabın altında kemiklerin olduğunu gördü. Kandırıldığını anlayan Zeus çok sinirlendi ve Prometheus'un insanları çok sevdiğini bildiği için yeryüzünden ateşi aldı. Böylece insanlar karanlıkta ve soğukta kaldı. Prometheus buna çok üzüldü. İnsanların ateşsiz gelişemeyeceğini, güvende olamayacağını anlayan Prometheus, yarattığı insanlar için Olimpus dağına giderek buradan ateşi çaldı.

Ateşi tekrar dünyaya getiren Prometheus insanlığın gelişmesini sağladı. Zeus dünyayı kontrol etmek için yukardan dünyaya baktı ve ateşi gördü. Prometheus'un ateşi çaldığını anladı ve büyük bir öfkeyle Prometheus'u yakaladı. Prometheus'u bir dağa zincirledi. Her gün bir akbaba gelerek Prometheus'un karaciğerini yedi. Prometheus bir titan olduğu için ölümsüzdü ve sonraki güne kadar karaciğeri yeniden oluşuyordu. Böylece Prometheus yüzyıllar boyunca bu dağda bağlı kaldı ve acı çekti.

Zeus yüzyıllar sonra Prometheus'a af dileyip dilemediğini sordu. Prometheus insanlar için yaptıklarından pişman olmadığını söyledi. Böylece Prometheus'un cezası Herkül'ün akbabayı öldürüp onu kurtarmasına kadar yüzyıllarca sürdü.

M.Ö. 700'lü yıllarda oluşturulan antik Yunan mitolojisi şiirler, yazılı eserler, süslemeler, heykeller ve resimler sayesinde günümüze kadar ulaşmıştır. Bazı kaynaklarda farklı detaylara rastlayabilir ve hikayenin kısmen farklı şekilde ilerlediğini görebilirsiniz. Yukarıdaki yazdıklarım pek çok kaynakta aynı olan kısımlardır.